Geçtiğimiz Nisan ayında trafikte tartıştığı Avukat Fatih Uzun’un ayaklarını kıran polis memuru Hüseyin Tayfun Üçgül’ün lüks yaşantısı gündemden düşmüyor. Maserati aracı ve havuzlu villaları dikkat çeken polis memurunun eşi Özlem Üçgül bugün o iddialara ‘zayıflama çayı satıyorum’ şeklinde şaşırtıcı bir açıklama ile cevap verdi.
Dalaman İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polis memuru Hüseyin Tayfun Üçgül ile Avukat Fatih Uzun’un Nisan ayında trafikte yaşadığı kavga, son günlerin en çok ses getiren haberi.
Haberin ses getirmesinin sebebi ise polis memuru Hüseyin Tayfun Üçgül’ün, bir polis memuruna göre oldukça lüks bir hayata sahip olması.
Polis memuru Üçgül, 22 Nisan’da Manisa’dan İstanbul’a giderken lüks aracıyla Fatih Uzun’u önce sıkıştırıp ardından da araçtan indirerek ayağını iki yerden birden kırmıştı.
Ayakları kırılan Avukat Fatih Uzun oldukça ciddi bir operasyondan sonra 10 gün hastanede kaldığını belirterek tedavisinin 20 hafta süreceğini de söylemişti.
Polis memuru Hüseyin Tayfun Üçgül’ün Maserati arabalı lüks yaşantısı dikkatleri çekince gazeteci Fatih Altaylı da bu haberi köşesine taşıdı.
Altaylı “Sonra niye uyuşturucu cenneti olduk!’ ” yazısında şunları yazdı ?
‘Eğer bu zengin hayat, görev gereği kendisine sağlanmış imkanlardan kaynaklanmıyorsa, böyle bir hayat tarzı nasıl olur da Muğla Emniyeti’nin gözünden kaçar!
Maserati ile gezen, havuzlu villada oturan bir polis memurunu, bağlı bulunduğu Emniyet nasıl fark etmez!
Bu soruların yanıtları, Türkiye’nin nasıl uyuşturucu cenneti haline dönüştüğünün de yanıtı olacaktır aslında.
Şimdi bu polise, kasten adam yaralamaktan dokuz yıl hapis istemiyle dava açılmış. Oradan bir şey çıkmaz. Bir, bilemedin bir buçuk yıla mahkum olur hapse bile girmez.
Ama ya işin diğer tarafı. O tarafta soruşturmayı düşünen var mı acaba! Asıl dava orada.
Uyuşturulmuş ülkenin davası olmaz demeyin. Olur, olmalı! İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın bu işin ucunu bırakmayacağını tahmin ediyorum.’
Konu gündemden düşmeyince polis memurunun eşi Özlem Üçgül “Zayıflama çayı satıyorum, mal varlığımızı saklamadık” dedi ve şunları söyledi:
“Mal varlığımızı saklayan insanlar değiliz. Mal beyanında hepsi mevcut. Bütün mal varlığım şirketimin üzerinedir, şirket de bana aittir. Benim olan eşimindir. Eşimin olan da benimdir. Sosyal medyada paylaşılan motosiklet emniyet teşkilatına ait. Eşim görev yaparken kaza geçirdi. Kazadan sonra tedirgin olup, motosiklet kullanmaması konusunda ricada bulundum. Daha sonra motosikleti emniyet müdürlüğüne geri verdi. Üzerime kayıtlı 3 villa, 1 restoran, 1 iş yeri, 2 otomobil bulunuyor. Eşimin işçi olduğu yönünde ifade verdiği asılsızdır. Dalaman İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde narkotik şubede değil, farklı bir birimde görevini sürdürüyor. Polis lüks araca binemez, polis rüşvet yer, polis milleti değil mi söylemleri onurumu ve gururumu incitiyor. Sosyal medyadan hakaret içerikli aşağılayıcı tanımadan kelimeler sarf eden kişiler hakkında da hakkımı arayacağım.’
Bu açıklama sosyal medya kullanıcılarının da yorum yapmasına sebep oldu.
